Çağla Şahin

Ülke olarak her ne kadar siyasi arenada yaşanan krizlere, güç savaşlarına, eli güçlü olanların zayıfları yerden yere vurmasına, içindeki gücü nihayet fark edenlerin buna göz yummamasına odaklansak da epey zamandır

ana sorunumuz pek tabii ki ekonominin gidişatı!

Ve bu gidişattan en çok etkilen sıradan vatandaş…

Yani dürüstçe ekmeğinin peşinde olanlar,
Çalışanlar, yıllarca çalıştıktan sonra gün yüzü göremeyenler,
Üniversiteliler, üniversiteli işsizler,
İş bulup verdiği emeğin karşılığını alamayanlar,
Aldığı maaşla ancak kirasını ödeyebilen, geride kalamayanla ne yiyeceğini düşünen,
Simit çay parasıyla değer biçilen,
Yani siz yani biz,
Yani insan gibi yaşamanın sıradışı sayıldığı sıradan vatandaş,
Gittikçe büyüyen bu darboğazda gittikçe küçülen umutlarıyla kaybolmamak için çırpınmaya devam ediyor.

…

Enflasyon değerlerine baktığımızda,
Son 4 ayda asgari ücret ve en düşük emekli maaşlarının bin beş yüz ve 2 bin lirası erimiş bile…

Kanaatkarlığa, en düşük maaşı talep etmeye, en asgaride yaşamaya alışmış alışmak durumunda bırakılmış bu kesim diğer taraftan en çok emek veren, üretime katkı verip bütçeden en az katkıyı alan bir kesim ayrıca…

Gelelim yıllarca okuyup kafa yoran ve yine bir ülkenin olmazsa olmazları, bazı meslek gruplarına;

2025 itibariyle kamuda çalışan bir öğretmen,
ortalama 47 bin
Doktor, 99 bin 100
En düşük hemşire maaşı 26.800 TL iken, en yüksek hemşire maaşı 80.000
Mühendis, ortalama 36-48 bin arası ve
polis, 58 bin 615 Türk lirası civarında maaş almakta…

Bu maaşlardan örnekler verme nedenim ise yazımın devamında daha iyi anlaşılacaktır…

…
BURULAŞ’TA NELER OLUYOR!

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım işletmesi BURULAŞ, son günlerde en çok çalışanların grev haberleriyle gündemde…

Ne oluyordu? Onca çalışanın, emekçinin hakkı mı yeniyordu yoksa!
Kaldı ki yaptıkları iş mühim olduğu kadar kolay da değildi.

Belediye bünyesindeki iştiraklerinin hiçbirinden ses çıkmazken, tüm çalışanları halinden memnun görünürken BURULAŞ personeline haksızlık mı yapıyordu acaba Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey!

Ayrıca BURULAŞ ile ilgili grev kararı alan Türk-İş’e bağlı Demiryol İş Sendikası şube başkanı Cemal Yaman grev öncesi, “5 yıl önce aldığımız bir ürünü 10 katına alıyoruz. Peki, bizlerin maaşları 10 katı arttı mı? Artmadığını sağır sultan biliyor. İşçiye yüzde 25 zam ne kadar doğrudur? Olumsuz bir durum olursa BURULAŞ’ı yakarız!” diyerek sanki bir savaş ilan etmesinin nedeni neydi?

Kaldı ki sendikalar emekçinin hakkını aramak için eylem gerekirse grev yapma haklarını kullanması oldukça doğaldır. Ama böyle tehditler savurması pek görülmüş şeyler değildi.

Devamında ise toplu iş sözleşmelerinde yüzde 25 zam teklifinin kabul etmeyip 20 Mayıs itibari ile greve başlayacaklarını, bu durumda tren ve otobüslerin çalışmayacağını da ilan ediyordu.

İş gittikçe ciddi bir hal alınca konuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirme adına perşembe günü Mustafa Bozbey, bir basın toplantısı düzenledi.

Sanırım sendika başkanı ile tek ortak söylemleri yüzde 25 maaş artışı teklifiydi.
Ama detayları vermeyen sendikanın aksine Bozbey, bu artışla maaşların ne kadara tekabül ettiğini de bir bir anlattı.

BURULAŞ Olarak sunulan son teklif:
Bakım Formenleri İçin: 78.360TL
Tren Sürücüleri İçin:73.800TL
Otobüs Şoförleri İçin:62.300TL
En Düşük Maaş:50.00TL

Enflasyon değerleri ve alım gücü düşünüldüğünde fena değil desek de genel itibari ile diğer meslek grupları ile kıyaslandığında epey iyi diyebileceğimiz bir teklif.

Ayrıca 8 belediye iştirakinde de durum neredeyse eşitlenmiş vaziyette.

Peki belediye bünyesindeki diğer iştirakler gerçekçi bir anlayışla halinden memnunken, BURULAŞ için Demiryol-İş sendikası teklifi neden kabul etmiyordu veya onların teklifi neydi?

Yanıt: Önce yüzde 75’te ısrar ederken görüşmeler sonrası yüzde 47 ve asla bunun aşağısında bir artışı kabul etmemekle beraber, Hemen akabinde grev kararı…

Konu hakkında Mustafa Bozbey’in açıklaması ise :
“Biz çalışanlarımıza en iyi koşulları sağlamaya çalışırken vatandaşımızı da düşünmek zorundayız. Bu sunulan gerçekçi talepler değil!
Biz bu talepleri yerine getirirsek, BURSARAY ulaşım fiyatları kısa mesafede 56, uzun mesafede 64 lira yapmak zorunda kalırız. Belediye olarak Bursalılara daha uygun ulaşım hizmeti vermek için her ay BURULAŞ’a 250-350 bin civarında destek veriyoruz. Yani verilen bu teklif Bursa halkına ciddi bir yük getirecektir. Ben kamu görevlisiyim. Bizler her kaynağı israf etmeden verimli kullanmakla yükümlüyüz. Bu süreçte yapıcı bir tutumla, emekten ve haktan yana bir tavırla en düşük 50 bin lira olmak üzere bir maaş teklifi sunduk. Kabul etmedikleri gibi sendika başkanının BURULAŞ’ı yakmakla ilgili sözleri beni çok üzmüştür. Bu sözü tüm Bursalılara o kurumu bu hale getiren değerli insanlara hakaret olarak görüyor, kırıldığımı ve söylenmemiş kabul etmek istediğimi ifade etmek istiyorum” şeklinde kamuoyunu aydınlatıyordu düzenlediği basın toplantısında…

Açıkçası biz basın mensupları olarak meselenin detaylarını üstelik birinci ağızdan dinlerken oldukça şaşırdığımızı ifade etmek istiyorum.

Zira yağmur çamur demeden haberin peşinde koşan, kimi zaman yazdıklarıyla yargılanmayı, yadırganmayı hatta bazen kelleyi koltuğa almayı göze alan birçok gazeteci asgari ücretle mesleğini devam ettirmeye çalışmakta ve çabalamakta…

Ülkemiz şartları ortada!
Alım gücü gelirlerimiz altında her gün ezildikçe ezilmekte…

Ancak genel gelir durumuna baktığımızda verilen maaş tekliflerinin gayet iyi olduğu da muhakkak.

Kabul edilmemesi ise ilginç.

Ve hal böyle olunca konu ile ilgili farklı nedenler mi var diye düşünülmeye başlandı.
Mesela toplantıda meslektaşımız Uğur Ökdemir’in Mustafa Bozbey’e yönelttiği soruda olduğu gibi acaba siyasi nedenler miydi meselenin özü?

Yani Bursa Büyükşehir Belediyesini veya başkan Mustafa Bozbey’i itibarsızlaştırma çabası mıydı?

Yoksa kulislerde konuşulduğu gibi BURULAŞ genel müdürü Fahrettin Beşli’ye karşı son zamanlarda bir kesimin yürüttüğü karalama kampanyasının bir diğer ayağı mıydı!

Eğer bu gibi durumlar söz konusu ise umarım çalışanlar, haklarının verildiği bilinciyle siyasetin emeklerinin üzerinden ne gölge ne de prim yapmasına daha fazla izin vermezler!

Ve haklarını elde etmişken Bursalılara da hak kaybı yaşatmazlar…